“PRP” kelimesinin açılımını yapacak olursak “PRP”; Platelet Rich Plasma ya da diğer adıyla trombositten zengin plazma anlamına gelmektedir.
Kişinin kendi kanından hazırlanan bu tedavi
yöntemi tıbbın birçok alanında oldukça popüler bir şekilde kullanılmaktadır. Esas amacı iyileşmeyi uyarmak ve düzenlemek olan yeni bir yöntemdir. İlaç yerine kişinin kendi kanı kullanılır.
Dermatolojide kullanım alanları nelerdir?
PRP tedavisini Dermatolojide en sık olarak gençleşme ve hücre yenilemede kullanmaktayız. Bunun dışında akne yani sivilce tedavisinde, sivilcelerin izlerinin tedavisinde, saç dökülmesinin bazı tiplerinde ve ülser dediğimiz derinin açık yaralarının tedavisinde kullanırız. Tabi ki, işlem öncesi mutlaka hastanın işlem için uygun olup olmadığı uzman hekim tarafından değerlendirilmelidir.
PRP tedavisi nasıl uygulanır?
Hastadan 10-15 cc kadar kan alınır, kan özel bir tüpe konularak özel bir alet ile işlemden geçirilir (santrifüj edilmesi) ve elde edilen trombosit hücresinden zengin kısım aynı kişiye deri içine ya da deri altına enjeksiyon yoluyla geri verilir.
PRP tedavisi kimlere uygulanmaz?
Her ne kadar “yan etkisi yoktur” şeklinde bilinse de bazı hastalarda PRP tedavisi uygulayamayız. Hastanın kan sayımında platelet düşüklüğü saptandıysa, kanama hastalığı mevcutsa, karaciğer ve kanser hastalarında, gebelik ve emzirme dönemlerinde, ayrıca aktif enfeksiyonu olanlarda PRP tedavisi uygulanmamalıdır.
PRP tedavisi etkili midir?
Ne yazık ki şu anda PRP işleminin denetimsiz olarak (hasta uygunluğuna bakılmaksızın, hijyen koşullarına dikkat edilmeksizin ve kullanılan kit ve santrifüj cihazının ne olduğu bilinmeden) tp eğitimi olmayan kişilerce yapıldığı görülmektedir. Hemen hemen her güzellik salonunda kontrolsüz olarak bu işlem ehliyetsiz kişilerce uygulanabilmektedir. Doğrusu bu tedavinin tıp doktorları tarafından yapılmasıdır. Aksi takdirde yetersiz bir işlem olacaktır ve yan etkiler oluşabilir.