Tıpta “rozase” olarak tanımladığımız toplumda ise çoğunlukla “gül hastalığı” olarak bilinen bu hastalık pek çok kişi tarafından merak edilmekte ve araştırılmaktadır. Bu hafta sizlere “gül hastalığından” bahsedeceğim.
Gül hastalığı; çoğunlukla yüzde kırmızı görünüm ve yanaklar, burun üzeri ve burun çevresindeki ciltte yerleşen damar genişlemeleri, sivilce benzeri kabarıklıklar ve iltihaplı kızarıklıklar ile seyreden bir rahatsızlıktır. Hastalık, bazen göğüs ön yüzünde de görülebilmektedir.
Gül hastalığı kimlerde görülür?
Sıklıkla 30-40’lı yaşlarda beyaz tenli, mavi-yeşil gözlü kadınlarda gözlenen bir hastalıktır. Gül hastalığının burunda genişlemeye ve şişliğe neden olabilen “fimatöz” tipi ise daha çok orta-ileri yaş erkeklerde görülür.
Gül hastalığında belirtiler nelerdir?
Yüzde tekrarlayan kızarıklık atakları ve yüzde yanma hissi ile başlayan hastalıkta kızarıklık atakları zamanla kalıcı hale gelir. Burun ve yanaklarda gözle görülür kalıcı küçük-ince damar genişlemeleri izlenir. Bu kızarıklık ve damarların yanı sıra yanaklarda, alında, burun üzerinde ve çenede iltihaplı ya da iltihapsız sivilce benzeri kabarıklıklar olabilir. Ayrıca hastalarda gözlerde blefarit ve konjuktivit denilen kaşıntı, yanma ve sulanma tabloya eşlik eder.
Hastalığın nedenleri nelerdir?
Gül hastalığının oluşumunda tek bir neden yoktur. Hastalık en basit deyimle derinin dengesinin bozulması sonucunda oluşuyor denilebilir. Hastalığın oluşumunda diğer pek çok hastalıkta olduğu gibi bazı genetik faktörler hastalığa zemin hazırlamaktadır. Ayrıca demodeks akarı gibi enfeksiyöz ajanlar, stres ve duygu durum değişiklikleri ve bazı gıdalar gibi çeşitli tetikleyici faktörler ile hastalıkta alevlenmeler izlenmektedir.
Gül hastalığında tetikleyeci faktörler nelerdir?
Bu hastalar aşırı sıcak ve soğuk ortamlardan kaçınmalıdır. Güneş ışınları ve sıcak hava hastalığı en çok şiddetlendiren iki nedendir. Gül hastalığı olan hastalar hamam, sauna, buhar banyosu ve ortamdaki ani ısı değişikliklerinden kaçınmalıdır. Stres ve psikososyal faktörler; hastalığı tetikleyen diğer nedenlerdir. Hastaların cildi tahriş edici kese, lif, tonik ve kremlerden kaçınmaları gerekir.
Gül hastalığım var, düzenli cilt bakımına gitmeli miyim?
Bu hastalarda deri temizliği çok önemlidir ancak kişilerin ciltleri çok hassas olduğu için temizleme işlemi kokusuz ve hassas ciltlere uygun ürünlerle yapılmalıdır. Bu hastalarımızın ciltlerine peeling, soyucu tedaviler ve dermabrazyon yaptırmamaları gerekir. Alkollü tonikler de önerilmez. Hastaların cilt bakımlarını da içeren tedavileri mutlaka Dermatoloji hekimi gözetiminde yapılmalıdır.
Gül hastalığı olanlarda yiyecek ve içecekler hastalığı tetikler mi?
Fermente ve hazır gıdalar, acı yiyecekler ve acı soslar, tarçın-çikolata gibi sinnamaldehit içeren gıdalar ve sıcak yiyecek-içecekler atakları tetikleyebilir. Yapılan çalışmalar kahvenin hastalığı şiddetlendirmediğini göstermiştir, ancak içilecekse de çok sıcak olmamalıdır.
Gül hastalığı olanlar alkol kullanabilir mi?
Yoğun alkol kullanımı hastalığı şiddetlendirebilmektedir.
Gül hastalığını oluşturan nedenler içinde Demodeks parazitleri de yer almakta, hastalık bulaşıcı mıdır?
Hastalık bulaşıcı değildir.
Gül hastalığının tedavisinde neler yer alır?
Tedavi tamamen kişiye özel ve bütünsel olmalıdır. Tüm hastalar için tedavide esas amaç; başta güneş ışınları olmak üzere hastanın yukarda bahsedilen tetikleyici faktörlerden uzak durmasıdır. Hastada baskın olan şikayete göre tedavi seçimi yapılır. Eğer kırmızılık ve damarlanma baskın ise lazer tedavileri, iltihaplı kabartılar baskın ise haricen uygulanan ve ağızdan alınan ilaçlar uygulanır. Uygun tıbbi tedavinizi hastalığınızın yaygınlığı, yerleşim yeri ve şiddetine göre dermatoloji hekiminiz planlayacaktır.