Zonanın kalp krizi belirtileri ile karıştığını biliyor muydunuz? Halk arasında “gece yanığı” olarak bilinen zona oldukça ağrılı bir hastalıktır. Kalp krizi, apandisit ve safra kesesi taşı gibi pek çok iç organ hastalığının ağrısı ile karışabilmektedir. 

Zona nedir?

Suçiçeği virüsü olan varisella zoster virüsünün sebep olduğu ve suçiçeği geçiren kişilerde ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle 40 yaş üzerinde görülmekle beraber nadir de olsa çocukluk çağında da görülebilir.

Zona kimlerde görülür?

Zona;  suçiçeği enfeksiyonu geçiren herkeste görülebilir. Suçiçeği hastalığı etkeni olan “Varisella zoster virüs” ü (VZV) sinir köklerinde yerleşir ve inaktif olarak burada bulunur.  Zaman zaman virüs sinir köklerinden cilde gelerek zona hastalığını oluşturmaktadır.

Zona oluşumunu kolaylaştıran nedenler nelerdir?

Kişinin bağışıklığının düşmesi, stresli bir olay yaşaması, HİV (İnsan immün yetmezlik) enfeksiyonu, diyabet başta olmak üzere vücut direncini düşüren hastalıklar; VZV’nin sinir köklerinden cilde hareket etmesine ve zona oluşumuna neden olur.

Zonalı hastasının şikayetleri nelerdir ?

Hastalar öncelikle ciltlerinde yanma, batma, hassasiyet  ya da ağrı ile başvurabilir. Bazı hastalarda bu belirtilere ciltte su kabarcığı şeklinde döküntüler eşlik eder. Bazen kişide döküntüler belirsiz olup esas olarak ağrı baskındır. Ağrı bölgesel olabileceği gibi yaygın ya da yansıyan karakterde de olabilir.   Ağrı ile döküntülerin başlaması arasındaki süre 3 ile 10 gün arasında değişir. Döküntüler genellikle kemer ya da kuşak şeklinde vücudun bir bölgesini tutar ve su kabarcıkları bir süre sonra kabuklanarak 2 hafta içinde iyileşir.

Zona bulaşıcı mıdır?

Zonalı bir kişi; daha önceden suçiçeği enfeksiyonu geçirmemiş bir birey ile temas ederse bu kişiye hastalığı bulaştırabilir.

Zona mı? Kalp krizi mi?

Zonanın ağrı ya da yanma-batma belirtilerinin olduğu ilk dönemlerde hastalar sıklıkla acile başvurmakta ,  ağrının yerleşim yeri ve karakterine  göre “kalp krizi”, “safra kesesi taşı”, “böbrek taşı” ya da “apandisit” gibi hastalıklarla karışabilmektedir. Bu dönemde istenecek Dermatoloji hekimi görüşü; tanı konulması açısından hastaya faydalı olacaktır.

Zona tedavisi nasıl yapılır?

Zona tedavisine mümkün olduğunca erken dönemde başlamak gerekir. Virüse yönelik ağızdan ya da damardan verilen antiviral tedavilerin erken dönemde  başlanması döküntünün iyileşmesini hızlandırır,  ağrıyı  hafifletir ve komplikasyonları önler.  Bunun yanı sıra cilt döküntüleri için ıslak pansumanlar, krem ve pomadlar  da gereklidir.

Zonanın en sık görülen komplikasyonu nedir?

En sık “postzoster ağrı” denilen ve süresi bazen bir yılı bulabilen ağrı görülür. Bunun dışında pek çok organla ilişkili komplikasyonlar görülebilir. Özellikle göz çevresinde yerleşen zona; tanı konulmaz ve erken dönemde tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilir.