Değerli okurlar, sizlere ülkemizde de sık görülen, tanı konulmadığı takdirde ölümcül olabilen ya da ciddi sağlık sorunları yaratabilen Behçet hastalığı’ndan bahsedeceğim. Bu vesileyle de hastalığı 1937 yılında ilk kez tanımlayan ve tüm dünyaya hastalığı tanıtan Prof. Dr. Hulusi Behçet hocamızı da saygı ve rahmetle anıyorum.
Behçet hastalığı sebebi tam olarak bilinmeyen bağışıklık sisteminin yanlış çalışması sonucu oluşan bir hastalıktır. Behçet hastalığının görülmesi coğrafik bir dağılım gösterir ve tarihi İpek yolu üzerinde yer alan ülkelerde görülür. ‘İpek yolu hastalığı’ olarak da bilinen Behçet hastalığının en sık görüldüğü ülkelerden biri de ülkemizdir. Bunun dışında Orta Doğu, Asya ve Japonya’da da sık görülmektedir. Hastalık Avrupa ve Amerika’da ise oldukça az görülmektedir. En sık genç erişkinlerde görülen bu hastalığa genellikle 20-30’lu yaşlarda rastlanır. Erkeklerde kadınlara göre daha şiddetli seyretme eğilimindedir.
Behçet hastalığı neden oluşur?
Hastalığın nedeni net olarak bilinmese de genetik zeminde ortaya çıkan bir çeşit bağışıklık hastalığı olduğunu biliyoruz. Bağışıklığın normal gidişatındaki sapmalar ve bağışıklık hücrelerinin hatalı çalışması esas nedenlerdir. Tüm boyuttaki damarları tutabilen ve kan damarlarının inflamasyonunun da tabloya eşlik ettiği hastalıkta böylelikle çok çeşitli klinik bulgular görülebilir.
Behçet hastalığının belirtileri nelerdir?
Hastalık belirtilerinin içinde en sık gördüğümüz; ağız içinde tekrarlayan yaralar olmasıdır. Bu yaraları tıbbi dilde “aft” olarak adlandırıyoruz. Ağız içinde görülen aftlar dışında hastaların cinsel organlarında da tekrarlayan ağrılı yaralarının olması hastalığın diğer önemli bir özelliğidir. Behçet hastalarında görülen bu deri yaraları hastalığın tanısının erken konulmasında çok önemlidir. Ağız içinde ve deride görülen bu yaralar nedeniyle hastalık Dermatoloji branşının özel ilgi alanındadır. Behçet hastalığının diğer tutulum alanları arasında gözler, eklemler, bağırsaklar, toplar ve atar damarlar, beyin, omurilik ve sindirim sistemi yer almaktadır. Bu organlarda farklı düzeylerde inflamasyon yani yangıya neden olabilen ve ataklarla seyreden bir hastalıktır. Gözdeki esas bulgusu “üveit” tir. Hastalık sadece üç belirti ile sınırlı olmayan birden fazla organı tutabilen ve ataklarla seyreden bir hastalıktır.
Behçet hastalığı görme kaybına neden olabilir
Behçet hastalığında göz tutulumu %50-70 oranında görülür. Hastalığın gözdeki esas bulgusu üveittir. Behçet hastalığının tanısından sonraki 2-4 yıl içinde göz tutulumu olabileceği gibi hastalık görme bulanıklığı ile de başlayabilir. Başlıca belirtiler; gözde kızarıklık, bulanık görme, gözde uçuşma ve gözde ağrı’dır. Görme kaybına da neden olabileceği için hastaların zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.
Behçet hastalığı bulaşıcı mıdır?
Hastalık bulaşıcı değildir.
Behçet hastalığının tedavisi mevcut mudur?
Hastalık tedavi edilebilir. Ancak uygulanan tedavilerin hiçbiri Behçet hastalığı’nı tamamen ortadan kaldırmaz. Tedavide inflamasyonu yani yangıyı baskılayan ilaçları kullanırız. Burda önemli olan hastalık çok farklı klinik bulgularla da seyredebileceği için hastalar farklı disiplinler tarafından ortak olarak tedavi ve takip edilmelidir.